Haberler ve makaleler

Süt ineklerinin doğurganlığı, hayvancılık çiftliklerinin verimliliğindeki en önemli faktörlerden biridir. Doğru beslenmenin üreme sağlığı üzerinde derin bir etkisi olabilir ve doğurganlık oranlarını artırabilir. Bu yazıda süt ineklerinde fertiliteyi artırmaya yönelik 10 etkili beslenme stratejisi tartışılacak ve her yöntem hakkında daha fazla ayrıntı verilecektir.
Mastitis (meme bezinin iltihabı), süt ineklerinde genellikle fizyolojik ve hormonal değişiklikler ve şiddetli negatif enerji dengesinin ardından oksidatif stresin yaşandığı doğum sonrası dönemde (geçiş dönemi) meydana gelir. Başarılı emzirmeyi sürdürmek ve negatif enerji dengesiyle (NEB) mücadele etmek için yağın hipermobilitesi meydana gelir ve bu da reaktif oksijen türlerinin (ROS) aşırı üretimine yol açar. Süt ineklerinde geçiş döneminde mastitisin azaltılması amacıyla selenyum (Se) ile E ve B9 vitaminlerinin takviyesi konusunda kapsamlı çalışmalar yapılmıştır.
Kanatlı hayvanların bağışıklık sistemi, sağlığın korunmasında ve kanatlı hayvan üretiminde verimliliğin arttırılmasında en önemli faktörlerden biridir. Temel besin maddelerinin, özellikle amino asitlerin kullanıldığı doğru beslenme, bu sistemin güçlendirilmesinde önemli bir rol oynar. Proteinlerin yapısal birimleri olan amino asitlerin kanatlı hayvanların büyümesi, üretimi ve bağışıklık fonksiyonu üzerinde önemli etkileri vardır.
Treonin, broyler beslenmesindeki esansiyel amino asitlerden biridir ve büyüme performansının arttırılmasında, yem veriminin arttırılmasında ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli rol oynar. Bu amino asit özellikle proteinlerin sentezinde, enzim üretiminde ve bağırsak mukoza bariyerinin güçlendirilmesinde önemlidir. Bu amino asidin eksikliği veya fazlalığı kümes hayvanlarının sağlığı ve verimliliği üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu çalışmanın amacı, farklı seviyelerde treoninin etlik piliçlerde büyüme performansı ve güvenlik göstergeleri üzerine etkisini araştırmaktır.
اثر سطوح مختلف ترئونین بر عملکرد و سیستم ایمنی جوجه های گوشتی
Geçiş dönemindeki süt ineklerinde ketozisi önlemek için kullanılabilecek çeşitli katkı maddeleri vardır. Yaygın olarak kullanılan seçeneklerden bazıları şunlardır:
Süt ineklerinin yağ dokusundaki aşırı ve uzun süreli lipoliz, klinik ketozis (CK) için önemli bir risk faktörüdür.
(Silikoglisidol) Silikoglisidol takviyesi, geniş spektrumlu bir mikotoksin bağlayıcı görevi gören değiştirilmiş bir alüminyum silikattır. Mikotoksinlerle hidrojen köprüleri oluşturarak sindirim kanalında emilimini engeller.
(Silicoglycidol) مکمل سیلیکوگلیسیدول یک سیلیکات آلومینیوم اصلاح شده است که به عنوان یک پیوند دهنده مایکوتوکسین با طیف گسترده ای عمل می کند. پل های هیدروژنی با مایکوتوکسین ها ایجاد می کند و از جذب آنها در طول دستگاه گوارش جلوگیری می کند.
Süt ineklerinde işkembede korunan kolinin metabolizma ve laktasyon performansını iyileştirmeye etkisinin araştırılması
Süt üretimi, hayvancılık endüstrisindeki en önemli hedeflerden biridir ve süt üretiminin verimliliğinin arttırılması, hayvancılık çiftliklerinin karlılığı üzerinde doğrudan ve önemli bir etkiye sahip olabilir. Daha fazla ve kaliteli süt üretimi elde edebilmek için süt ineklerinin doğru beslenmesi ve gerekli besin maddelerinin sağlanması çok önemlidir. Bu arada, kolin ve metiyonin adı verilen iki temel besin, süt üretim performansının iyileştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu makale, süt ineklerinde kolin ve metiyoninin süt üretimi üzerindeki etkilerini ve hayvancılık çiftliklerinde süt üretim verimliliğinin nasıl artırılabileceğini incelemektedir.
Hayvancılık, kümes hayvanları ve su ürünleri endüstrisinde yem kalitesi, hayvanların sağlığı ve üretken performansı açısından hayati faktörlerden biridir. Toksinlerin, özellikle aflatoksinlerin ve mantarlar tarafından üretilen diğer toksik metabolitlerin varlığı, hayvan, kümes hayvanları ve su yemi endüstrisindeki ciddi zorluklardan biridir. Bu toksik maddeler hayvan sağlığına ve dolayısıyla insan sağlığına zararlı etkiler oluşturabilmektedir. Bu nedenle toksin bağlayıcıların kullanımı, bu toksinlerin olumsuz etkilerinin kontrol altına alınmasında ve azaltılmasında etkili bir çözüm olarak değerlendirilmektedir.